Animasyonda devrim!

Çizgi filmlerin değişmeyen kuralları vardır. Ana karakterlerin başına ne gelirse gelsin asla ölmezler. (Tom, Jerry'i yemek için çabalarken bir araba tarafından ezilir, binadan düşer, silahla vurulur, elektrik çarpar... Başına ne gelirse gelsin Tom'a bir zarar gelmez.) Ölmemelerinin tek nedeni çocuklar için yapılmış olmalıdır.

Ve yine çizgi filmlerde asla ve asla kan kullanılmaz çünkü çocuklara hayal ürünü olaylar ve kişiler gösterilirken gerçek hayatla yüzleşmeleri istenmez. Ana amaç eğlenmek ve hoşça vakit geçirmektir. İşte bu sebeplerden dolayı çizgi filmlerde hem 'ölüm' hem de 'kan'a yer verilmez.

Yetişkinlere hitap etmek
Ancak, son dönem animasyonlara baktığımızda bu kurallar(Çizgi filmleri ve animasyonları yapanların koyduğu ve yazılı olmayan) yavaş yavaş bozulmaya başladı. Bunun tek nedeni animasyonların hedef kitlesinin değişmesiydi. Artık bu filmleri sadece çocuklar ve onları sinemaya götüren anne ve babaları değil yetişkinler de izliyordu. Yetişkinlerinde seveceği işler yapmak, çok kolay değildi. Konuşan ayılar, uçan filler ve sihirli eşyalarla bu iş yapılamazdı.

Böylece çocukların gözüne batmadan 'ölüm' kavramı işlenmeye başlandı.(Yetişkinlere hitap edecek hikâyeleri çok rahat kullanmak için)
Kayıp Balık Nemo'da, Nemo'nun annesi ve kardeşlerinin ölümü gösterilmedi ancak vurgusu yapıldı. Tarzan'da bir kaplanın hayatını kaybetmesi büyük bir kavga sahnesiyle verilirken Mısır Prensi'nde de Rameses'in oğlu kollarında öldü...

Sınıflandırmalar yapıldı

Tabii ki sırf hedef kitle değişiyor diye de çok rahat hareket edilemezdi. Çünkü Motion Picture Association of America(MPAA) çekilen tüm filmleri ve animasyonları "G-General Audiences", "PG-Parental Guidance Suggested", "PG-13 Parents Strongly Cautioned", "R-Restricted. Children Under 17 Require Accompanying Parent or Adult Guardian", "NC-17 No One 17 and Under Admitted" şeklinde sınıflandırıyordu. Bu sınıflandırmalar da gişeye birebir yansıyordu. Örneğin Star Wars The Colone Wars animasyonu G(Genel Seyirci) yerine PG(Evebeyn rehberliğinde) ile vizyona girdi, sırf içinde barındırdığı şiddet sahneleri yüzünden...

Erkekleri ağlatan film

'Up-Yukarı Bak' filmini izlediğimizde ise büyük bir devrimle karşılaşıyoruz. Çünkü Pixar, ilk kez bir animasyonda kan kullanıyordu. Hem de bir değil iki kez:
- Evini satmayan ihtiyar Carl, posta kutusuna zarar veren bir işçinin başına yürümesine yardım eden bastonuyla vurunca adamın kafası yarılır ve kan akar.
-Kevin adlı kuşun bacağı yaralanır. Bandajla Kevin’ın bacağı sarılırken yine kan görülür.
Bu çok küçük iki ayrıntı animasyonu izleyenlerin gerçeklik duygusunu artırmaktaydı. (Bir insana vurursan ya da bir canlı bacağını yaralarsa kanar.)
Çünkü hikâye seyirciyi ne kadar etkilerse elde edilecek sonuçta o kadar mükemmel olurdu. İşte Yukarı Bak'ın da oscar almasının en büyük nedeni buydu.(BBC internet sitesinin yaptığı araştırmaya göre erkekleri ağlatan filmler listesinde ‘Up-Yukarı Bak’ filminin üçüncü sırada yer alması tesadüf değil.)

Pixar’a mail attık
Amerika’daki Pixar animasyon film şirketine “Up filminde neden kan kullandınız?” diye bir soru sorduk. Önceki animasyonlarda kullanmadıklarını hatırlattık. Neyin değiştiğini anlamaya çalıştık fakat halkla ilişkiler bölümünden aldığımız cevap kısa ve netti:

-Sorularınıza cevap vermiyoruz, hiçbir yorumda bulunmuyoruz.